28 Ocak 2010 Perşembe

Hoşçakal Shabani Christophe Nonda.

Nonda gitti.. Topa vurmasa da, koşmasa da, sıçramasa da, kafa da vurmasa da severdim Nonda'yı, bizdendi, üç yıldır.
Hoşçakal Nonda.

Boşuna Demedik Olmasın Diye.

Neill, Jo ve Gio transferleriyle en az iki yabancıyla yolları ayırmak zorunda kaldık. İlk isim tahmin edildiği gibi Tobias Linderoth oldu. Her ne kadar sakatlıklar yüzünden futbol oynamasa da iki buçuk sezondur bizimleydi alışmıştık yüzüne, üzücü oldu.
Şimdi ikinci yabancı gönderilecek. İki ihtimal var şimdi, ya Kewell gidecek ya Nonda. Şimdi orda burda Kewell gitmesin Nonda gitsin diyoruz da Nonda gidince de benzer bir durum olacak. Nonda da kaç senedir buralarda, bizden oldu. Çok maç kazandırdı. Onun gidişi de bir diğer ihtimal olan Kewell'ın gidişi gibi buruk olacak. O yüzden Gio transferi olmasın istiyordum.
Öf, hiç sevmiyorum ulan bu işleri ben.

27 Ocak 2010 Çarşamba

Ankaragücü-0-0-Galatasaray.

O kadar zevksiz bir maçtı ki aslında hakkında hiçbir şey yazmak istemiyorum.

  • Yine rotasyona uğrayan kadronun iş yapmadığını gördük. Yedeklerimizin iyi olmadığı böylece bir kez daha yüzümüze vurulmuş oldu.
  • Sağ iç görmeye alışkın olduğumuz Barış ve ön libero oynayan Ayhan kanatlardaydı. Mehmet Topal ve Mustafa Sarp da onbirde olunca yaratıcı futbolcu eksikliği çektik. Takımı havalandıran biri olmayınca güzel bir görüntü olmadı. Emre yetmedi tabi ki.
  • Serkan geldiğinden beri, bir buçuk sezondur bir düzen yakalayamdı. Bu maçta da kötüydü. Evet önünde Sabri ve Uğur var ama bu kadar kötü olmaması gerek. Sahanın en kötüsüydü.
  • Uğur'u mücadeleci özelliği kurtarıyor ama, ters kanatta çok etkisiz. Hep söyledim bunu.
  • Emre Çolak iyi bir görüntü çiziyor ama bazı bazı inanılmaz toplar kaybediyor. Tecrübesizliğine veriyor ve güzel bir kariyer diliyorum kendisi için. Arda gibi olmasını istemem, çünkü Arda elindeki şansı doğru kullanamadı, şımardı ve Turkcell Süper Lig'den öteye gidecek gibi görünmüyor. Önümüzde bir tane daha örnek var altyapı çıkışlı, sanırım onun gibi olmasını kimse istemez. (bkz: emre belözoğlu)
  • Şimdi Gio da gelince mutlaka bir yabancıyla sözleşme feshedilecek. Topun ağzında Kewell görünüyor. Bu beni üzen bir şey, ama konumuz o değil. Onun ardından bir riskteki isimse Nonda. Şimdi Nonda'dan bir hareket bekliyorsun, bi sahneye çıksın, bi ''Ben de varım!'' desin. Ama olmuyor, yok. Neden böyle anlamak mümkün değil. Umarım Kewell kalır. Ha Nonda'yı sevmediğim anlaşılmasın bu laflarımdan.
  • Bu sıkıcı maçın tek güzel tarafı Ufuk Ceylan'ın oynaması oldu bence. Oynasın Ufuk. Önümüzdeki sezonlar için lazım.

Sevgiler.

Hoşgeldin Gio.

Hayatım boyunca her yeni transfere, ki özellikle yabancı transferlere olumlu yaklaştım. Gelen topçunun 5 maçtan fazla oynamayacağını bilsem bile durum böyleydi. Ahmed Barusso örneğin.
Gio öyle değil, yetenekli olduğunu, katkı sağlayacağını falan biliyorum. Avrupa'da da oynayacak üstelik. Ama benim gözümde 1-0 mağlup başladı Galatasaray kariyerine
Hoşgeldin Gio.
Hoşgeldin Kewell'ı gönderecek adam.

26 Ocak 2010 Salı

Tobi.

Ne yazacağımı üç aşağı beş yukarı planladım ama nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Linderoth hakkındaki yorumum, ''Üç senedir takımda, üç maç üst üste oynamadı.'' şeklinde oluyordu. Ama bir yandan çok seviyordum kendisini. Tıpkı okula gitmeyen, bir iş bulup çalışmayan, eve de sadece gece yatmaya çalışan abi gibi.
Lucas Neill ve Jo transferleri konuşulurken aklımdan Neill'in geleceği, Jo transferinin de yalan olacağıydı. Çünkü biz eldeki kaynakları kullanmaya öyle alışmıştık ki yıllardır. Cihan Haspolatlı yıllarca bu kulüpten ekmek yemişti mesela. Şimdi kim onun sağ bek, mi sağ açık mı, ön libero mu olduğunu söyleyebilir? Kewell stoper oynamıştı bizim takımımızda. Yeri gelmişti Hasan Şaş defansa çekilmişti. Hücum futbolusu ihtiyacımızı bir şekilde kapatırdık, Kewell, Keita, Arda, Nonda, Elano zaten vardı, Baros sakatlıktan döneekti, kulübede Aydın vardı, Caner form grafiği yakalamıştı, alttan alttan Emre Çolak onbiri zorluyordu.
Ben bunları düşünürken Neill geldi. Jo da geldi. Güzel transferler bunlar. Jo'nun Avrupa'da oynamayacağını saymazsak büyük transfer başarıları.
Ama yabancı kontenjanında yer açabilmek için aynen gönderdik Linderoth'u. Hiç futbol oynamayıp maaşını tıkır tıkır alıyordu, zarardı. Ama işte, Tobi yıllardır buralardaydı. Bizden olmuştu.
Şimdi de Galatasaray.org hariç bütün kaynaklar Dos Santos transferi gerçekleşti diyor. Ben bu transferin gerçekleşmesini istemiyorum. Yine kontenjandan birini göndermek gerekecek. Bana kalsa hiç düşünmez Nonda'yı gönderirim. En olmadı Leo Franco. Ama bugünün şartları gidecek ismin Kewell olduğunu gösteriyor.
E ama yapmayın ne olur. Biraz taraftar duygusallığına sahip olun siz de. X ya da y futbolcudan bahsetmiyoruz, Kewell'dan bahsediyoruz. Harry Kewell. Kewell from Galatasaray.

24 Ocak 2010 Pazar

Sıcak Kar: Galatasaray-1-0-Gaziantep.

Epey zaman oldu yazmayalı. Bir tatil iyi gelir diye düşündüm, bu arada birkaç maç geldi geçti, tarihin tozlu sayfalarındalar artık.
  • Lucas Neill hoşgelmiş, sefa getirmiş. Topu iyi taşıyor ileri. Bakalım önümüzdeki günler ne getirecek.
  • Jo da iyi bir görüntü çizdi. Nonda'yı silecek gibi görünüyor. Burda Nonda hakkında bir parantez açıyoruz, abi, bu adam ölmüş. Takıma zarar. Bi türlü kaldıramyor götünü, ki ondaki göt tüm Gaziantep takımında yok. Neden 90 dakika oynadı derseniz birkaç teorim var, birincisi satacak keriz bulamazsak eğer elde patlayıp küskünleri oynamasın diye tahammül edilmiş olabilir. İkincisi, Rijkaard yönetimin gözüne sokmaya çalışıyordur belki Nonda'nın artık olmayacağını. Çünkü Rijkaard, hatırlayın, ilk devre ne olursa olsun, 3-0 mağlupken bile 4-3-3'ü bozmamıştı. Şimdi Elano iyi oynarken çıkardı, Jo'yu aldı ve çift forvete döndü. Bilemiyorum, belki de mallığına denk geldi, belki de ortak iddaa oynayıp Gaziantep'e vermişlerdi, sonra kıyamadılar falan.
  • Caner ne güzel oynuyor öyle. Çok salladım adama, kazma dedim, yeteneksiz dedim. Ama yerinde bir transfer olduğunu sahada gösteriyor. Benim kazma dediğim zamanada da bekte oynuyordu zaten. Teşekkürler Caner. Bir ara, penaltı pozisyonunda, darbeyi fena aldı, kalkamayacak sandım. Aman diyim, korkutmayın.
  • Uğur iyiydi bugün. Göze batan belirgin bir hatası yoktu. Bu sezon böyle maç boyunca hatasız oynadığını hatırlamıyorum. Ama karlı zeminle Uğur'u bir arada görmek ne fenaymış abi.
  • Mustafa Sarp'ın gol dışında oyuna pek bir katkısı yoktu. Top çaldı-top kaybetti. Pek görünmedi maçta. Ama biz sefil faniler göremiyoruz tabi, ayağına top değmeyen ön libero görev yapıyor demektir. Çünkü görevi topa değmemek.
  • Bir diğer güzel ayrıntı da Hakan Balta-Caner Erkin uyumuydu. Hakan Arda'yla Kewell'la yakalayamadığı ahenkli pasları Caner'le yakaladı. Pek de güzel oldu pek de hoş oldu. Al o yirmi ikiyi, çarp dörtle, oldu mu sana seksen sekiz.. (Devlet Bahçeli style.)
  • Elano ne güzel pas veriyordu, top çalıyordu. Rijkaard'ın Nonda inadının kurbanı oldu. Elano bile iyiye gidiyor. Dikkat et bak, Elano bile iyiye gidiyor.
  • Arda yine bildiğimiz gibi. Futbol denen oyun onun zekası için haddinden fazla basit ve gerek yok tabi topa hamle yapmaya falan. Top onun ayağındayken zaten güzel bir şeyler mutlaka oluyor. Zaten mutlaka skora katkısı oluyor. Niye oynasın ki? Tamam iyi de, olmaz ki böyle de hocam. Yakışmıyor.
  • Barış Süper Lig'de oynayabilecek düzeyde bi futbolcu olabilir, evet, öyle de. Ama olmuyor. Futbol için uygun değil kumaşı. Sırıtıyor. Onu da severiz tabi, o da iyidir.
  • Takım çok iyi yolda görünüyor. Bir de Keita'nın, Kewell'ın, Baros'un Sabri'nin döndüğünü düşünsene. Düşün bi. Nefis olacak. Zafer şarkıları söyleyeceğiz.
 
Winger Back Blog! - Geyik Yapabilen Antiholiganist Futbol Blogu. - 2009 - 2013. | Bütün Haklarını Sami Yen'e Gömdüm.