8 Kasım 2009 Pazar

Diyarbakırspor-1-2-Galatasaray.


  • Öncelikle şunu söylemeliyim ki Barış'ın gördüğü ikinci sarı kart o kadar gerizekalıcaydı ki, kırmızı kart görmüş olmasına sevindim. Sarı kartlı futbolcu nasıl olur da topu elle keser, bunu bana açıklayın abi, olmaz böyle bir şey.
  • Arda yine futboldan kopmuş görünüyor. Galatasaray'a en büyük zararı veren isim şu anda benim gözümde Arda Turan'dır. Arda Turan yetenekli bir futbolcudur, Galatasaray'ın çocuğudur ama bunu yapmaya hakkı yok. Galatasaray'ın kaptanının maçı umursamaması olacak bir şey değil. Ki zaten Arda'nın kaptan olmasına baştan karşıydım. kaptan Emre Aşık, ikinci kaptan Ayhan olmalıydı, Arda'ya 10 numarayı verdiniz zaten, ne gerek var buna bilemiyorum. Fatih Terim-Hakan Şükür-Emre Belözoğlu üçlüsüyle takılan bir kaptan istemiyorum ben. Kızağa çekilip mental olarak tekrar güçlendirilmesi lazım. Türkiye Arda'yla bir yıldız kazandı, şimdi de bir yıldız kaybediyor.
  • Sabri yediğimiz goldeki hatası dışında çok güzel bir performans sergiledi. Bu sezon en büyük kazanç Sabri. Zaten savaşçı ruhlu olan Sabri tekniğini büyük oranda düzeltti, aklıyla oynamaya başladı, pas atarken tereddüt etmemeye başladı, bir de ikinci kaptanlık mevzusuna takmasaydı..
  • Mehmet Topal çok pas hatalarıyla oynadı. Bunun nedeni bence başta rakibi küçümsemekti, ki ikinci yarı pas hataları devam etmedi.
  • Ayhan aslında zeki ve teknik kapasitesi yüksek bir futbolcu, ki bunu Hagi'nin hocalığı döneminde sol açıkta oynarken gördük, ama artık düşündüğü pek çok şeyi sahaya yansıtamıyor ve tam da bu yüzden hataların adamı oluyor. Burda bir parantez açmak istiyorum, yine takım içi huzursuzluk gözüme çarptı, Ayhan hata yaptığı bir pozisyondan sonra, kim ne dedi bilmiyorum ama ona ikaz eden takım arkadaşına çok sert çıktı. Başta takımın abisi olarak Ayhan'ın böyle yapmaması gerek dedim ama, abi yerine koymuyorlar ki adamı, 22 yaşındaki adamı kaptan yapıyorlar, Ayhan'ın hiçbir sözü yok. Huzursuzluk çıkması doğal, Arda'nın kaptan yapılması büyük hata.
  • Linderoth yine sahadan yürüyerek çıktı ama sahada da bir varlığı yoktu. Çok şanssız topçu Linderoth, üç senedir top oynarken hatırlamıyorum adamı, sakatlıklar çok kötü oldu, kayıp.
  • Barış gayet iyiydi. Defansa yardımcı oldu, ilerde bastı, güzel paslar attı ve sağ kanattan güzel bindirmeler yaptı ama gördüği ikinci sarı kart inanılmazdı. Zaten kime/neye bakıp iyi gidiyor desem bozuluyor. Keita çok iyiydi, bir hareketi kendine ve takıma dört maça patladı. Mehmet-Barış-Mustafa iyiydi, Mustafa sarı kart cezasından oynayamadı, Barış da kırmızı gördü. Lanet olsun arkadaş.

  • Barış kırmızı gördükten sonra Rijkaard ve Neskeens'in oyuna müdehalesi çok net ve çok yerindeydi. Zaten işlemeyen orta saha Barış'ın atılmasıyla yara almıştı ve tesadüf olmadıkça Nonda gol atamayacaktı. Nonda çıktı Tobi girdi. Tobi'nin girmesityle takım halinde defansa çekildik, Arda ve Kewell'la topu ilerde tutarak zamana oynadık. Bekler ve orta saha sadece duran toplarda ileri çıktı ve Sabri'nin pozisyonu dışında kontraya çıkmadık. Arda ilerde bütün topları kovaladı, Kewell'la birlikte ilerde basarak topu rakip yarısahada hapsettik. Buraya kadar çok güzel. Ama daha sonra Arda-Elano değişikliği oldu. Elano basmadı, Elano basmayınca Harry hiç basmadı. Orta sahaya kadar boş kalınca orta saha ve defansa büyük yük bindi, zaten Gökhan ve Servet hata yapmaya meyilli, diken üstünde olduk yani birden. Mutlaka kenar yönetimin bir bildiği vardır ama ben bu değişikliği anlayamadım.
  • Son olarak şunu söylemek isitiyorum, Gökhan'ın göze batan belirgin hataları olmuyor ama hiç de güven vermiyor. Geçen seneki stoper transferimiz Portekiz Milli Takım kaptanıydı, bu sene Gökhan Zan.

Sonuç olarak büyük takımız ve büyük hocalarla çalışıyoruz. Kötü günlerde ve kötü oyunlarda galip gelmeyi biliyoruz. Ve futbolun adaleti bugün sahnedeydi, Diyarbakır bütün hafta sinir harbi yarattı, ''Galatasarayspor'' maçına çıkmayacaklardı güya. Şener ve Tolga Doğantez sahada gerginlik yarattı yine, her zamanki gibi. Fenerbahçe'deki Lugano ve Roberto Carlos gibi. Maçtan önce çimleri suladılar Galatasaray kaysın düşsün oynayamasın diye. Ama Galatasaray'ın ikinci golünde Diyarbakır kendi kazdığı kuyuya düştü. Savunmaları kaydı düştü, Kewell'ın pasında Arda topla buluştu ve golünü attı. Galatasaray'ı sindirmek o kadar kolay değil, büyük çirkef olmak lazım, Fenerbahçe gibi.

Sevgiler.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

 
Winger Back Blog! - Geyik Yapabilen Antiholiganist Futbol Blogu. - 2009 - 2013. | Bütün Haklarını Sami Yen'e Gömdüm.