15 Temmuz 2009 Çarşamba

Galatasaraylılık Böyle Bir Şey: Aydın Yılmaz.

2005-2006 sezonunda Eric Gerets'le bie 'yeniden yapılanma'ya gidilmemişti çok fazla. Dengeler Hagi'nin bıraktığından çok farklı değildi.
Gerets, altyapıdan yetişen oyunculara biraz daha fazla şans veriyordu. Ve sezon başında Hollanda kampına götürülen genç yeteneklerin ikisi de Ferhat Öztorun ve Aydın Yılmaz'dı.
O sezon boyunca yerinde oturmayan bazı şeyler vardı, başta mali sıkıntılar. Sakatlıklar da vardı.
Ama sezon boyunca bazı anlar vardır, evet dedirtir, bu sene şampiyon biziz. Ve bu anlardan o sezon çokça yaşandı.
* * *
Çok kilit an vardı, biri Kabze'nin 90+2'de Beşiktaş'a attığı goldü, ne dersiniz? Ya da, Denizli karşısında Appiah'ın on sekiz içindeki volesinin gol olmaması.. Denizli-Fenerbahçe maçının geçmek bilmeyen son 17 dakikası, sarı kırmızı yüreklerin ömürlerindeki en uzun 17 dakika.
Bir kilit an daha vardı, 22 ocak 2006 akşamı, soğuk bir Konya akşamı. O sezon maçları Denizhan 2'nin karşısındaki kahvede izliyorduk babamla. Her maç finaldi, kaybedilecek yarım puan dahi yoktu. Ayhan ve İliç cezalı, Ergün ve Heinz sakat, Song ve Saidou Afrika Kupası yorgunu. İşler zor. Konya soğuğu da pis, -3 derece.
Çok tatlı bir maç değil, hakemin kararları maçı katletme derecesinde (ki sevgili Metin Tokat maçtan 48 saat sonra hakemliği bıraktı.), pozisyon üretmede zorlanıyoruz. Maçın başlarında Yalçın sakatlanıyor, Orhan stopere, Ferhat sol beke, Sabri sol açığa geçiyor.
84'te Hasan oyundan çıkıyor, yerine Aydın giriyor. Ümitler tükenmiş, şampiyponluk yolunda büyük yara almışız.
Maç bitti diyoruz, 90+2. dakika. Konyaspor bir korner kullanıyor. Dönen topu Aydın göğsünde yumuşatıyor, bekletmeden Sabri'ye kazandırıyor. Pasını verir vermez hızlı bir çapraz koşuyla ceza sahasının sol köşesine gidiyor. Aynı anda ceza sahasına doğru depar atan biri daha var, savunmanın dengesini bozuyor. Sabri rakip yarısahaya hızla giriyor ve topu ceza sahasının sol köşesindeki Aydın'la buluşturuyor. Aydın yine göğsünde yumuşatıyor, aynı anda iki kişiyi çalımlayıp ceza sahasından çıkıyor. Bir adım daha atıyor, kaleye bakıyor, vuruyor.
''Ümit Karan.. Sabri.. Bir kontratak olur mu?''
''İçerde Aydın boş..''
''Şimdi ona doğru, Aydıın.. Aydın kontrol etti, Aydın ceza sahasında, Aydın.. Aydın vuruyor ve goooool!!! Galatasaray'ı kurtaran Aydın oldu Konya'da.. Erik Gerets'e doğru koştu.. Genç Aydın mükkemmel bir gol atıyor.. Konya'da Galatasaray 1-0'lık üstünlük kuruyor..''
Hala golden sonra Mondragon'un kalesinden koşup gelip gol sevincine katılması aklımdadır. Babamın ''Vermedi mi? Ofsayt mı??'' korkularını hatırlarım. Ne kötüydü her şey, ne kötüydü, gergindik. Mutsuzduk resmen, her şey kötüydü. Ama o anda dedik ki, evet. Şampiyonuz. Çünkü Galatasaraylılık böyle bir şey.
Gerçi o maçtan sonra şampiyonluğun kesin olarak gittiğini de düşünmedik değil. Fenerbahçe'ye 4-0 yenilirken, Appiah Denizli karşısında altıpastan voleyi auta gönderirken umutlarımız kırıldı.
Ama biz Galatasaray'dık ve umutsuzluk Galatasarayca değildi.
Şampiyon olduk.
* * *
O golden üç buçuk sene geçti. Aydın'lar, Uğur'lar, Arda'lar neredeyse 'takımın abileri' pozisyonuna geldiler. Kaptan olacak yetkinliğe eriştiler.
Aydın, henüz Uğur ve Arda gibi 'beklenen sıçrama'yı yapamadı. Çok eleştiriliyor bu yüzden. 'Bu adamdan bir şey olmaz'lar 'yeteneği kısıtlı'lar aldı başını yürüyor. Peki Aydın'a yeterli şans verildi mi acaba? Geçen sezon mevkisinde kimsenin kesemeyeceği iki futbolcu vardı, Arda ve Kewell. Ve ben Türkiye sınırları içinde forma giyen ve bu ikisini kesebilecek bir futbolcu tanımıyorum. Ki şans verildiği zaman da Aydın harikalar yarattı bana sorarsanız.
Şimdi Aydın'ın önünde birkaç yol var, ya İlker Erbay'lar, Zafer Şakar'lar gibi hiç şans tanınmadan harcanacak, ya Ferhat gibi, yanlış zamanda ve yanlış maçlarda oynatılacak, harcanacak, ya da Uğur gibi, Arda gibi doğru zamanda doğru görevler verilecek, Aydın, Aydın olacak.
Bu sezon işi çok daha zor. Mevkisinde oynabilecek üç ismi de kesmesi imkansız, artık bir de Keita var önünde. Bilemiyorum nasıl olacak.
Ama bildiğim şu ki, bizden olanı kaybetmek bize yakışmaz.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

 
Winger Back Blog! - Geyik Yapabilen Antiholiganist Futbol Blogu. - 2009 - 2013. | Bütün Haklarını Sami Yen'e Gömdüm.